Kızılcahamam'a 5 km uzaklıkta bulunan Taşlıca Köyü'nün güneyinde bir tepededir. Uzaktan bakınca gerçekten at üzerindeki bir gelin görünümündedir. Yanında gelinin sacayağı, odası, merdiveni ve vurulduğunda davul gibi ses çıkardığından, taş olan davulcunun davulu olduğu söylenen taşlar vardır. Düğünlerde davul çalmama adetinin, geçmiş ûlemanın eğlencede aşırıya kaçılmaması için koyduğu bir müeyyide veya Bizans devrinden kalma bir efsane olması muhtemeldir. Taşlıca köylüleri, bu “ davul çalmama” adetine asırlarca uymuşlardır. Geçmişte, civar köylerden bazılarının, buna inanmayıp davul çaldıkları, ancak felç olup yatağa düştükleri anlatılıyor.
1991'de, köy halkından Bahattin Özdemir’in müracaatı üzerine, köyün tarihî önemini göz önünde bulunduran Kültür Bakanlığı, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.11.1991 tarih ve 2056 sayılı kararı ile Taşlıca köyünü koruma altına almıştır.
Gelin Kayası (Bride Rock)
It’s a rock on a hill to the south of the village, that appears like a bride on a horse. Nearby, one can find the bride’s room, stairs as well as stones shaped like drums that makes the drum-like sounds when struck with stones. According to the myth, the musicians in the wedding played drums loudly, a sound that came from an unknown place warned them not to do it. They didn’t listen the warning and all the people which are there fort he wedding became stone at that moment. İt’s possible that this myth had been created by the religious people to stop too much fun in the weddings. The locals in Taşlıca Village still don’t play drums in weddings. It has been told that the people who didn’t believe this myth, and played drums had strokes.