Kızılcahamam Belediyesi
KÜLTÜR ve TURİZM
Geri

DOĞA TURİZM;

İlçemiz, ender bulunurilginç yapısı ile turizmin her türlüsüne müsait bir görüntü arz eder. dinlenmek, spor ve av yapmak, sessiz ve temiz bir ortamda iyi vakit geçirerek sağlam bir ruh yapısı kazanmak amacı ile ; Soğuksu Millî Parkı,GüvemKaragölmevkii ve bunların yanında Yıldırım, Işık, Karakiriş, Hıdır Dağlarıve bunların üzerindekiYemişen, Hıdırlar, Miyala, Salın, Eldelek, BaşköyveYıldırımyaylaları ile Yıldırım Dağları üzerindeki Zindan denilen koyu orman alanı tabii güzellikler açısından görülmeye değer yerler olup Kır Turizmi açısından mükemmel imkânlar sağlar.

        Son zamanlarda oldukça rağbet gören dağ turizmi, doğa turları için ideal mekanlarımız, yaz-kışturların ilk seçeneği haline gelmiştir.

        Ayrıca Kurtboğazı, Bayındır, Eyrekkaya ve Akyer Barajları ile Üçbaş, Kurumcu, Karacaören, Kırköy, Pazar, Çeştepe göletleri de tabii ortamaayrı bir renk ve güzellik katar.

        'Zümrüt' gibi bir yeşilliğin hakim olduğu Soğuksu Milli Parkı gerçekten bozulmaya yüz tutmuş tabii zenginlikler içinde orijinal yapısı ile ender güzellikleri saklayan ve her mevsim farklı görüntülerle insana sunan bir esrara sahiptir.

        Park sahasında; yaban domuzu, ayı, tilki, çakal, sincap, tavşan gibi hayvan vebugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda 200 civarında kuş türü bulunduğu tesbit edilmiştir. Yurdumuzda yaşayan yırtıcı kuş türlerinin hemen hepsi bölgede görülür. Hatta Türkiye'de nadir görünen deniz kartalı, bozkır kartalı ve atmaca kartalı yanında diğer yırtıcı kuşlardan kızıl şahin, küçük kartal,Mısır akbabası, Kara Akbaba, küçük kerkenez ve baykuş da bu bölgede bulunur.

        İlçemizde her çeşit av hayvanı bulunabiliyor. Özellikle tavşan, tilki, kurt ve domuz gibi hayvanlara her tarafta rastlanır.Keklik, çevrenin çalılık, taşlık ve su kaynaklarının bulunması sebebiyle Çeltikçi ve Pazar civarında daha çok. Bunlardan başka Kirmir vadisindesu samuruve ayı, Avdan ve Çukurören yaylası gibi kayalık ve ormanlık yerlerde vaşak, Işık Dağı'nda ise geyik görmek mümkün olabiliyor.

KAPLICA TURİZM;

Kızılcahamam kaplıcalarının geçmişi Roma İmparatorluğunun parlak devirlerine kadar uzandığı sanılıyor. Büyük kaplıca yanında bulunan ve Romalılara ait olduğu bilinen eski hamam kalıntılarından dolayı böyle bir fikre varılmıştır. 

        Tarihi kaynaklar, 1402 Ankara Savaşı sırasında (belki de savaşdan hemen sonra Ankara'da kaldığı bilinen sekiz günlük süre içinde) Timur'un, aksayan bacağına şifa olsun diye bölgedeki kaplıcadan faydalandığını, sık sık banyo aldığını, hatta sıcaklığı 80º C olan kaplıca suyunda yıkanırken, bacağını birden suya soktuğunda yanma hissedip: 'Aman bre Kızılcahamam!' diye bağırdığını ve ilçenin isminin de buradan geldiğini belirtiyorlar.

        Ali Cevad Efendi'nin, 'Memalik-i Osmaniyye'nin Tarih ve Coğrafya Lügatı' nda, ilçemizde 'biri Sek Hamamı'nda, ikisi de Kızılca'da bulunan kaplıcalardan bahsederek, terkibinde şap, kükürt ve çelik olan kaplıcaların iç ve dış hastalıklara olağanüstü yarar sağladığı, Ankara ve civar illerden pek çok ahalinin tedavi için buraya gelip 60 odalı hanlarda kaldığını' anlatılıyor.

        ATATÜRK ilçemizi ziyaret ettiği 16-17 Temmuz 1934 de büyük ve küçük kaplıcayı da gezmiş ve buraların geliştirilmesi yönünde direktifler vermiştir.

        Bu tarihlerde kaplıcalarımızın havuzları sıcak suların yerden kaynadığı yerde idi. Yani sıcak su yeryüzüne çıktığı yerdeki havuza toplanır ve burada banyo alınırdı. Havuza da bir taş merdiven ile inilirdi.

        Kaplıcalarımız, böyle ilkel bir yapı ve kullanımda iken 1943 de zamanın Ankara valisi Nevzat Tandoğan' ın yardımları ve bizzat katıldığı temel atma töreni ile yenilenmeye başlanıp bu günkü yerine yeniden inşa edilir. İnşaat devam ederken sıcak suyun kaybolduğu görüldü. 1945 yılında inşaatı bitirilen tesiste, erkek-kadın bölümleri, bu bölümlerde büyük mermer havuzlar, soyunma ve dinlenme yerleri yeniden düzenlenmiştir.

        Kaplıcalarımıza sadece bölgesel misafirler değil, yurdun her tarafından tedavi amacı ile gelenler oluyor. Özellikle yazın (Haziran-Ekim arası) tedavi ve dinlenme amacı ile ilçeye gelenler çoğunlukla Zonguldak'lılardır. Bunun yanısıra Malatya, Trabzon, Çorum ve Kastamonu yoğunlukta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'dan gelenler olmakta ve en az on gün süre ile ilçemizde kalmaktadırlar.

        Tedavi için gelenlerin genelde Romatizma, Siyatik, cilt, kadın hastalıkları, bel ağrıları ve Egzema gibi hastalıklardan şikayetçi oldukları ve düzenli bir kaplıca tedavisinden sonra hemen hepsinin memnun olarak ayrıldıkları gözlenmektedir.

İlçemiz Kızılcahamam Kuzey Anadolu fay hattına yakınlığı ve geçmişindeki aktif volkanlar dolayısıyla kaplıca yönünden de oldukça zengin bir bölge.

Anadolu' da Frigler ve Romalılar döneminde aktif olarak bulunduğu kayıtlardan anlaşılan 1000 civarındaki termal arasında ilçemiz kaplıcalarının da var olması kuvvetle muhtemel. Özellikle Seyhamamı kaplıcalarının Haçlı seferleri sırasında çalıştığı biliniyor.

 

 
KIZILCAHAMAM BELEDİYESİ KAPLICA SUYUNUN MİNERAL ÖZELLİKLERİ

 

        Kızılcahamam Belediyesi termal suyu sodyum - bikarbonatlı , klorürlü ve florürlü , termal ve mineralli sudur.

KIZILCAHAMAM BELEDİYE KAPLICA SUYU HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR ?

1- Kireçlenmelere bağlı eklem hastalıkları ( Osteoartroz )

2- Yumuşak doku romatizmaları ( Fibromiyalji sendromu , diğerkas ağrıları )

3- Boyun , sırt , bel ağrıları

4- Boyun ve bel fıtığı ağrıları

5- Siyatalji

6- Spor yaralanmalarından 3 - 4 hafta sonra kullanılır

7- Stres bozukluğu

8- Nörovegetatif Distoni (Stres bozukluğuna bağlı kaslarda ağrıve kasılma durumu )

9- Vücuttaki sinir sıkışmalarına bağlı uyuşmalar


KAPLICA TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARDA KESİNLİKLE YASAKTIR ?

1- Hastalıkların akut ( alevlenme ) dönemleri

2- Ateşli ve bulaşıcı hastalıklar

3- Kalp , böbrek , karaciğer gibi organ yetersizlikleri

4- Kanserler

5- Sarılık , akciğer enfeksiyonu , böbrek iltihabı gibi iç organların bulaşıcıhastalıkları

6- Aktif ülser

7- Kanama ile seyreden hastalıklar

8- Aşırı yüksek veya düşük tansiyonu olanlar

9- Derin anemi ( kansızlık ) ve genel durum bozukluğu

10- Kalp krizi geçirenler veya kalp - damar ameliyatı olanlar

11- Vaskülit ( damar iltihabları )

12- Akut tromboflebit

13- Epilepsi ( Sara hastalığı )

14- Akut yada kronik idrar yolları , safra yolları ve barsak tıkanıklıkları

15- Kontrol altına alınamayan şeker hastaları veya insüline bağımlı şeker hastaları

16- Beyin damarlarında tıkanmaya bağlı felçler

17- Siroz hastalığı

18- Astım Bronşit

19- Hipertiroidi

20- Lösemi

21- Hemofili

22- Endometriozis

23- Açık yaralar


KAPLICA SUYUNU KULLANIRKEN DİKKAT EDİLECEK ÖZELLİKLER

• Kaplıca suyunun tıbbi kullanım sıcaklığı 36 - 41 º C ' ler arasında olmalıdır.

• Kaplıca suyu içinde kalma süresi ortalama 15-20 dakikadır.

• Günde bir veya iki kere kaplıca suyuna girilebilir . Aynı zamanda arka arkaya kaplıca suyuna girilmez

• Kaplıca suyuna girerken aç veya tok olunmamalıdır , hafif bir yemekten1 - 1,5 saat sonra girilmelidir.

• Termal havuz içinde hareket edilmemeli , dik veya oturur pozisyonda durulmalıdır.

• Kişi kaplıca kullanımından sonra mutlaka iyice kurulanmalı ve 20 dakika dinlenmelidir.

• Dinlenmeden sonra kişi masaja alınabilir.

• 70 Yaş üstü kişiler doktor kontrolü olmadan kaplıcayı kullanmamalıdır.

• Kadınlarda menstrüasyon ( adet ) dönemleri , gebelik ve doğum sonrası dönemlerde kaplıca kullanılmaz.